İsrail, 7 Ekim’den bu yana Gazze’yi ağır şekilde vurarak binlerce sivilin hayatına mal olan saldırılar gerçekleştiriyor. Gazze, 41 kilometre uzunluğunda, 10 kilometre genişliğinde bir bölge ve İsrail ablukası altında bulunuyor. Saldırılar çoğunlukla çocuklar ve kadınlar olmak üzere masumları hedef alıyor. Gazze, İsrail saldırıları sonucunda dünyanın en büyük mezarlığına dönüşmüş durumda. Gazze’de yaşananlar uluslararası düzeyde büyük tepki çekiyor.
İnsancıl hukuk, savaş hukuku olarak da bilinir ve silahlı çatışmalardaki tarafların, sivillerin ve doğal varlıkların korunmasını amaçlar. Bu kuralların ciddi şekilde ihlali durumunda savaş suçu oluşur. Uluslararası insancıl hukuk, silahlı çatışmalarda kullanılan silahları ve yöntemleri sınırlar. İsrail’in Gazze’deki saldırıları, insancıl hukuk normlarını ciddi şekilde ihlal ettiği için savaş suçu teşkil ediyor.
Savaş terimi, iki devlet arasındaki çatışmalar için kullanılırken, silahlı örgütlerin de çatışmaların tarafı olmasıyla “silahlı çatışma” ibaresi kullanılmaya başlandı. Uluslararası insancıl hukuk, sivil halkı ve savaşçıları korumayı amaçlar. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, uluslararası insancıl hukuk kapsamında savaş suçu olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası insancıl hukuk, sivil halkın, yaralıların, hastaların ve savaş esirlerinin korunmasını sağlar. Bu hukuk kuralları, silah kullanımını sınırlar, insani yardımı garanti altına alır ve sivillerle savaşçılar arasında ayrım yapmayı zorunlu kılar. İsrail’in Gazze saldırıları, uluslararası insancıl hukukun temel kurallarını ihlal ettiği için savaş suçu olarak değerlendirilir.
Bu bağlamda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımların atılması ve sorumluların hesap vermesi için baskı devam etmektedir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.