Suriye’nin Kalbi: Halep

Evliya Çelebi’nin Gözünden Halep

Osmanlı gezgini Evliya Çelebi, Halep’i ziyaret ettiğinde şu sözleri dile getirmişti: “Kırk bir yılda on sekiz padişahlık gezdim. Halep’in havasının letafetini hiçbir diyarda görmedim.” Halep, tarih boyunca Anadolu’dan Mezopotamya’ya, Akdeniz’den İran’a giden anayollarının kesiştiği stratejik bir konumda yer almıştır.

Savaşın İzleri

Halep, günümüz Suriye’sinin incisi olarak tanımlanırken, 2011’de başlayan iç savaş şehri derinden etkiledi. Esed rejimi ve müttefiklerinin saldırıları sonucunda tarihi yapılar yıkıldı, nüfusun büyük bir kısmı evlerini terk etmek zorunda kaldı. Suriye’de başlayan Arap Baharı süreci, Halep’i de etkiledi ve şehir, iç savaşın ağır yükünü sırtında taşıdı.

Savaşın Şiddeti

Esed rejimi, halkın demokratik taleplerine karşı şiddetle karşılık verirken, şehirdeki çatışmalar giderek arttı. Halep, 2016 yılında muhaliflerin kontrolüne geçse de rejim kısa sürede şehri geri aldı. Bu süreçte yaşanan abluka, açlık ve bombardımanlar, şehrin insani krizini derinleştirdi. 2017’de Esed rejimi, Halep’i tamamen kontrolü altına aldı.

Halep’in Önemi

Halep’in geri alınması, Suriyeliler arasında büyük bir heyecana neden oldu. Şehir, milyonlarca insanın evlerine dönme umudunu yeniden yeşertti. Türkiye, Rusya ve İran arasındaki siyasi çabalar ise Suriye’de kalıcı bir barışın sağlanması için önemli adımlar olarak görüldü. Ancak, savaşın yarattığı acılar ve demografik değişimler, hala Suriye’deki insani krizi derinleştirmeye devam ediyor.

Halep’in geri alınması, Suriyeliler için geçmişlerine dönüş umudu, yaraların sarılması ve yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Şehrin yeniden inşası ve insanların evlerine kavuşması, umutların yeşermesine vesile oluyor.