Yeni kanun teklifi kabul edildi “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 8 Kasım’da TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kentsel dönüşümün hızlanması için çözümler sunuluyor “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat’taki depremlerin ardından kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla yapılan yeni düzenleme, ilgililere…
“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 8 Kasım’da TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
“Asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat’taki depremlerin ardından kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla yapılan yeni düzenleme, ilgililere ulaşmayan tebligatlar, risk tespiti için açılmayan kapılar, çoğunluk sağlanamayan durumlar ve finansman sorunlarına çözüm getiriyor.
Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Öngören, kentsel dönüşümün hızını artırmak için yapılan düzenlemenin getirdiği yenilikleri açıkladı. Yeni düzenlemelerle, 3’te 2 çoğunluk yerine yüzde 50 artı 1 çoğunluğun yeterli olacağını belirtti. Ayrıca, tebligat usulünde yapılan bir değişiklikle, riskli yapıların girişine asılarak, e-Devlet adreslerine ve muhtarlıklara tebligat yapılacağını söyledi.
Deprem bölgesindeki kentsel dönüşüm davalarının uzun sürmesinin önüne geçmek amacıyla idari yargılama kanununda değişiklik yapıldı. Cevap süreleri, dosya oluşturma süreleri ve temyiz süreleri kısaltılarak, davaların hızlanması sağlanacak.
Yeni düzenlemeyle, şehir merkezlerindeki yaşam alanları da rezerv yapı alanı olarak belirlenebilecek. Bu sayede, insanların zorla şehir dışına çıkarılması eleştirilerine cevap veriliyor. Öngören, kentsel dönüşümün yeşil bina olarak yapılması gerektiğini ve bu binaların su arıtan, güneş enerjisi kullanan ve geri dönüşümü sağlayan özelliklere sahip olması gerektiğini belirtti.
Öngören, her binanın yıkılıp yeniden yapılmasının gerekmediğini vurgulayarak, güçlendirme imkanıyla daha kısa sürede ve daha düşük maliyetle değişiklik yapılabileceğini söyledi. Özellikle tarihi binalarda bu yöntemin kullanılmasının daha mantıklı olduğunu belirtti.
Türkiye genelinde 5 milyon konutun depreme dayanıklı hale getirilmesi ve dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu sayede, en az 1 milyon konutun güçlendirilerek korunması mümkün olacak.
