M.H.K, eşi Z.K’nin acil doğum yapması üzerine Esenyurt’taki bir hastanede yaşadığı dramı anlattı. Yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı gerekçesiyle Esenler’deki başka bir hastaneye yönlendirilen çift, eşinin hayati tehlikesi olmasına rağmen önce para talep edildiğini iddia etti.
E.K’nin ifadesine göre, eşi S.K’nin doğum sonrası bebeğinin durumu iyi olduğu söylendi ancak bir gün sonra bebeğin durumu aniden kötüleşti. Bebeğine kalp yetmezliği teşhisi konulduğunu ve ölüm riski olduğu belirtildi. Bebeğinin durumu her geçen saat daha da kötüleşti ve sonunda bebeğini kaybetti.
H.H’nin ifadesine göre, bebeği yenidoğan yoğun bakıma alınması gerekti ancak hastanedeki yoğun bakım ünitesinde yer olmadığı için farklı bir hastaneye sevk edildi. Bebeği kalp masajı ile hayata döndürüldü ancak sonrasında bebeğini morgda görmek zorunda kaldı.
Y.K’nin yaşadığı dram ise eşinin erken doğumu sonucu İstanbul’daki bir hastaneye sevk edilmesiyle başladı. Bebeği uzun süre yoğun bakımda kaldıktan sonra maalesef kaybetti. Y.K, bebeğine ameliyat için ücret alınmadığını ancak dışarıdan getirilen doktorun muayene ücretini ödediğini belirtti.
B.N.O’nun ifadesine göre, bebeği bir hastanede tedavi görmekteyken durumu aniden kötüleşti ve yoğun bakım ünitesine alındı. Ancak yoğun bakımdan yönlendirildiği hastane tarafından ağır bir ücret talep edildi. Bebeğini kaybeden B.N.O, yaşadığı acı deneyimi tercüman aracılığıyla anlattı.
Bu dram dolu hikayeler sağlık sektöründeki sorunları bir kez daha gündeme taşıdı. Hasta hakları ve sağlık hizmetlerine erişim konularında daha fazla denetim ve düzenleme ihtiyacı ortaya çıkıyor. Hastaların yaşadığı bu tür travmaların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük bir önem taşıyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.